Riva havzasındaki tarım toprakları, sular ve ormanlarımız, şehrimiz ve ekolojik denge için taşıdığı değerlere rağmen, rant karşısında gücünü her geçen gün daha fazla kaybediyor.

Konuyla ilgili öncelikle bölge halkının bilinçlendirilmesi, bölge değerlerine sahip çıkacak ortak hareket stratejilerinin geliştirilmesi ve toplumsal katılımcılığı teşvik eden buluşmalar yapılması önem taşımaktadır.

Son 4 yılda Riva Deresi'nde canlılar ve biyolojik zenginlik büyük oranda kayboldu. Riva Deresi ve temiz suları, havzanın endemik ve ender bitki türlerinin yanısıra, bölgenin 1. sınıf tarım toprakları, organik tarım potansiyeli ve yerel orman köylüsünün sosyo-ekonomik varlığı açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu çabada, merhum Prof. Dr. Uçkun Geray'ın misyonunu sürdürmeyi bir borç biliyoruz.

Araştırmacı-yazar Deniz Postacı'nın, buluşmalarımıza ışık veren iki şiirini paylaşmak isteriz:

Riva güzelleri (*)

Riva güzelleri
Öleyazmış kara elleri
Yakasında siklamen
Yanağında beyaz zambak

Riva, Güneş’tendi dün
Kimin künüydü bugün?
Kimin künüydü “men”
Senden aşkın yaşını çaldı

Yaşlanamadı orman
Delirdi Dumrul ağaçlar; kimindi su?
Onun bunun deresindeki saztavuğu?
Ah! Riva güzelleri

Öleyazmış kara elleri
Yakasında siklamen
Yanağında beyaz zambak
Suya karışmış akıyor alçak!..

(* : şairin kendi sesiyle aşağıda yer almaktadır)


Riva yeşil bir veda

Boğazımda incecik bir sızı
Ağaçların arasında yürüyorum.
Ardımda toprağa düşmüş meşe
Güneş neşeli dünümü arıyorum

Hani kuşlar vardı renk renk
Dereden su niyetine içtikleri ahenk
bir şahindi,
sol gözü ay
sağ gözü güneş..

İşte onunla beraber gitti,
yaşlanamayan Riva

Riva yeşil bir veda
Ata binip, bey oldum sanan aptala…
Göçe kalkmış yeşil cennet halkına
O incecik sızılı Güneş pullu sazana…

(bu şiirin ses-görüntülü kaydı sayfanın sonunda yer almaktadır.)

http://video.ntvmsnbc.com/riva-deresi-alarm-veriyor.html

14 Ekim 2009 Çarşamba

RİVA – Sorumluluk alanlar artıyor...

.

http://www.dogushaber.com/dogus/haber.php?id=1939

http://www.beykozpostasi.gen.tr/haber_detay668.html#base

Toprak Ana Platformu ile İl Genel Meclis Üyesi İlyas Yılmaz’ın ortaklaşa düzenlediği 1. toplantının ardından Riva deresinin kurtarılması adına 2. toplantı düzenlendi.



2. toplantıya Doğa Derneği ve Beykoz Belediyesi de destek verdi. Sorumluluk alanlardaki artış, Riva deresinin kurtarılma çalışmalarına daha bir umutla bakılmasına sebep oldu. Toplantı Öğümce köyü Aydınlar piknik alanında yapıldı. Bölge köylerden organik çiftçi, orman köylüsü, arıcı, balıkçınında bulunduğu toplantıya, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i temsilen Başkan Yardımcısı Metin Torun, İl Genel Meclis Üyesi İlyas Yılmaz, Toprak Ana Platformu üyesi Cem Birder, Doğa Derneği Başkan Yardımcısı Bahar Bilgen, eski İl Genel Meclis Üyesi Süha Pekkip, Beykoz muhtarlar derneği başkanı Cavit Gül, Öğümce köyü muhtarı Erdal Taran, Bozhane köyü muhtarı Resul Kadıoğlu, Göllü köyü muhtarı Celalettin Ayvaz, Paşamandıra köyü muhtarı İbrahim Yüksel, Riva köyü muhtarı Salih Belen, Araştırmacı yazar Deniz Postacı ve yerel basından Doğuş Haber, Özgün Haber ve Beykoz Postası vardı.



İlyas Yılmaz, dünyanın her tarafında uygulanmakta olan doğal arıtma sistemi projesinin Türkiye’de 2000 yılında Tübitak tarafından çalışmalarının başlatıldığını, Köy Hizmetleri tarafından birçok köyde uygulandığını fakat Köy Hizmetleri kapatılınca 2005’de bu projenin İl Özel İdarelerine devredildiğini söyledi. Ancak, sadece İstanbul ve Kocaeli de bu projenin Büyükşehir Belediyelerine devredildiği ifade etti. Çok düşük maliyetli bu projenin Anadolu’da uygulandığını ve özellikle Kayseri’de 27 köyde uygulandığını, oradan gerekli çalışmaları ve projeleri alıp İstanbul İl Genel Meclisine bir önerge ile verdiğini de konuşmasına ekledi.

Bölge köy muhtarları ve köylüler özellikle 2004 yılından sonra derede kirliliğin süratle arttığını, yağmurlu havalarda devamlı atıklar bırakıldığını ve derenin özellikle o dönemlerde çok pis koktuğunu, bu konuda defalarca İSKİ Paşaköy arıtma tesisine şikâyetlerde bulunduklarını söylediler. Köylerin evsel atıklarının daha öncede olduğunu dolayısıyla kirlilik sebebinin tamamen köylülerin üzerine atılmaması gerektiğini, aslında dere kenarındaki sanayi kuruluşlarına ve İSKİ Paşaköy tesisine dikkat çektiler. Yılmaz, dere boyunda bulunan sanayi kuruluşları oralara hangi ruhsatla yerleşmişler ve izni nasıl almışlardır, esas incelenmesi gereken ve denetlenmesi gereken bunlardır, dedi.

Doğa Derneği Başkan Yardımcısı Bahar Bilgen, Riva Havzası ile ilgili hazırladıkları raporu sundu ve notlar aktardı. Bölgedeki 4 endemik bitkiye dikkat çekti ve bölgenin koruma alanlarının hukuki mevzuatlarına, yaşanan değişikliklerde yaşanan sorunları, sazlıkların önemini aktardı. Derenin ve havzanın doğal koşullarına tekrar kavuşabilmesi hususunda Doğa Derneği olarak gerekli desteği vermek istediklerini ifade etti.

Belediye başkan yardımcısı Metin Torun, Beykoz’da 1/5000’lik imar planları üzerinde çalışıldığını, dere kenarlarında planlanan eğlendinlen ve piknik alanlarının kirlilik konusunda etkilerinin tartışılmasının gerektiğine ve gerekirse itiraz edilmesinin önemini hatırlattı. Metin Torun, Riva deresi ile ilgili bölgede yaşayan herkese sorumluluk düştüğünü, dolayısıyla gerek derenin temizlenmesi ve gerek doğal arıtma sistemleri konusunda Beykoz Belediyesinin tam destek vereceğini, konunun duyarlılığı sebebiyle bu davete iştirak edildiğini söyledi.

Eski İl Genel Meclis Üyesi Süha Pekkip, hazırlanan planların çalışması bittiği zaman ilgili köylerde ilan edilmesi gerektiğini, ancak bu şekilde köylülerin varsa bir itirazları bunu talep edebileceklerini ifade etti. Bu talep, Belediye Başkan Yardımcısı Metin Torun tarafından da onaylandı.

Toprak Ana Platformu sözcüsü Cem Birder de 1/5000 ölçekli planların köylülere ve havza sakinlerine detaylı olarak açıklanmasının önemini, hedeflenen rekreasyon alanlarının bölgenin doğal tarım potansiyeli üzerinde bir tehdit olmaması için dengeli ve planlı bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.



Araştırmacı-yazar Deniz Postacı doğal arıtma sistemleri ile ilgili bir sunum yaptı, uygulamalardan örnekler verdi. Düşük maliyetli ve %100 çevre dostu bu arıtma sistemlerinin Kayseri’de gerçekleşen başarılı uygulamalarının İstanbul’un köylerinde de uygulanmasının önemini anlattı. İlyas Yılmaz, bu konuda gerekli bilgilendirmenin İl Genel Meclisi ve Özel İdaresine de yapıldığını belirtti.

Toplantının ertesi günü bizi arayan İl Genel Meclis Üyesi İlyas Yılmaz, toplantıdan sonra Şile ilçesine bağlı Doğancılı köyüne gittiğini, köy muhtarı İbrahim Akgül ile 2004 yılında Köy Hizmetlerinin Doğancılı köyüne yaptığı doğal arıtma sistemini incelediğini anlattı. Köy muhtarının son derece başarı olan bu doğal arıtma sisteminin borularının İSKİ yetkilileri tarafından 2008 yılında böyle arıtma olmaz diyerek kırıldığını ve boruların arıtılmadan İSKİ borusuna bağlanıp Doğancılı deresine bırakıldığını söylediğini anlattı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder